0

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI / AVUKAT Ali SAYIM – Akhisar/MANİSA

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası, Tazminat talepleri MADDİ ve MANEVİ tazminat olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Trafik kazası nedeniyle tazminat davası; bedensel zararlar ile malvarlığına gelen zararların giderilmesi amacıyla, zarara uğrayan kişi tarafından trafik kazasında sorumluluğu bulunan kişilere karşı açılabilmektedir. Trafik kazasından kaynaklı tazminat davalarının esası Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesine yani haksız fiile dayanmaktadır. Ayrıca kaza sebebiyle bizzat bedensel veya malvarlığına ilişkin zarara uğrayanlar dışında, zarara uğrayan kişinin desteğinden yoksun kalan kişilerin de tazminat hakkı bulunmaktadır. Bu tazminatın adı ise “DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI”dır. Mesela trafik kazasında oğlunu veya anne babasını kaybeden bir kişinin, kaybettiği yakınının desteğinden yoksun kaldığı için Destekten yoksun kalma tazminatı ve yaşamış olduğu elem, üzüntü nedeniyle Manevi Tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu hususlara ilişkin iş ve işlemlerin yürütülmesinde dikkat edilmesi gereken noktaların bulunması ve ciddi derecede hukuki bilgi gerektirdiği için AVUKATLA GÖRÜŞEREK HUKUKİ YARDIM ALMANİZ FAYDALI OLACAKTIR.

Trafik kazalarının ardından açılacak olan tazminat davalarında yetki hususunu incelemek gerekirse:

-Davalılardan herhangi birisinin ikametgahı mahkemesinde (HMK md.6).

-Trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesinde tazminat davası açılabilir (HMK md.16/1).

-Zarar görenin, yani davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir (HMK md.16/1).

-Trafik sigortası şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde de maddi ve manevi tazminat davası açılabilir (HMK md.14/2).

Örneğin: Manisa Akhisar ilçesinde meydana gelen bir trafik kazası  nedeniyle açılacak tazminat davası, kazanın meydana geldiği yer olan AKHİSAR MAHKEMELERİNDE açılabileceği gibi kazaya sebep olan davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde veya kazada mağdur olan kişilerin bulunduğu yer mahkemesinde veya Sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir.

TARİK KAZASIN NEDENİYLE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARINA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARINI AŞAGIDA SUNUYORUZ:

YARGITAY 17.Hukuk Dairesi Esas: 2020/ 423 Karar: 2020 / 4669 Karar Tarihi: 09.07.2020

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı … Turizm ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların sürücüsü, malik ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacılar desteğine çarptığını, desteğin vefat ettiğini belirterek baba Yahya ve anne Emine lehine ayrı ayrı 20.000,00 TL ‘den toplam 40.000,00 TL maddi tazminatın, her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı anne … için 45.000,00 TL, davacı Baba … için 45.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL davacı … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı … Turizm ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.

Somut olayda, davalı … Turizm ve Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin araç kiralama işi yaptığını, hukuken işleten olmadığını ve husumet yöneltilemeyeceğini kaza tarihini kapsar şekilde 22.06.2015 – 21.08.2015 tarihleri arasında aracın davalı sürücü tarafından kiralandığını iddia etmiş, kira sözleşmesini dosyaya sunmuştur. Mahkemece aracı kiralayan davalının araç üzerinde kiralama nedeniyle ekonomik

yarar sağladığı, ekonomik yönden yararlanma olanağının devam ettiği, araç üzerinde heran fiili hakimiyeti elde edebileceğinden bu davalının da işleten sıfatının devam ettiğinden bahisle işleten sıfatıyla oluşan zararlardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davalı sorumlu tutulmuştur. Ancak bu sonuca ulaşmak için yeterli araştırma yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.

Bu durumda mahkemece taraflar arasındaki kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir sözleşme olup olmadığı, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işletenin ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı … Turizm ve Tic. Ltd. Şti. işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … Turizm ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Turizm ve Tic. Ltd. Şti.’ye geri verilmesine 09/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C YARGITAY 17.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/ 5276 Karar: 2020 / 4839 Karar Tarihi: 16.07.2020

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar …, … ve … ve davalı … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R
Davacılar vekili; meydana gelen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü, davalıların ise zarara neden olan aracın sürücüsü ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğunu açıklayıp desteğin annesi, babası ve eşi için 70.000,00’er TL, kardeşi için 40.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, bozma ilamı ve toplanan delillere göre, desteğin annesi, babası ve eşi için 50.000,00’er TL, kardeşi için 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davacılar …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar …, … ve … vekilinin tüm, davalı … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazası nedeni ile ölüme dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.

Yukarıda belirtilen hususlar, kaza tarihi dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların “bir miktar fazla” olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

3-Dosyada taraf olmayan … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin isminin karar başlığında yer alması mahallinde düzletilebilir hata olarak görülmüş, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar …, … ve … vekilinin tüm, davalı … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin isminin karar başlığında yer almasının hata niteliğinde olup, HUMK.’nun 459. maddesi (6100 sayılı HMK’nın 304. maddesi) mahkemece her zaman düzeltilebilecek olmasına, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılar …, … ve …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Nak. Tur.ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’e geri verilmesine, 16/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI / AVUKAT Ali SAYIM – Akhisar/MANİSA

SAYIM HUKUK BÜROSU

Konuşmayı Başlat
Whatsapp
Merhaba
Size nasıl yardımcı olabiliriz?