Ülkemizde hızla yayılan korona virüsü sebebiyle Ticari, Hizmet, Çalışma gibi sektörler başta olmak üzere birçok alanda faaliyetler durma noktasına gelmiş ve bir kısmı da yasal düzenlemelerle durdurulmuştur. Bu aksamalar ve durmalar neticesinde yine Ticaret Hukuku, Tüketici Hakları ve İş Hukuku Başta olmak üzere birçok hukuk dalını ilgilendiren sorular vatandaşlarımızın aklına gelmektedir. Bu tür sorunlara ilişkin kanun maddelerini ve emsal teşkil edilebilecek yargı kararlarını sizler için bulmaya çalıştık. Öncelikle borcu tanımlayalım.
Borç tanımı: “Bir davranışta bulunmak, bir şey vermek, bir davranıştan kaçınmak konusunda bir hükümlülüğü anlatmaktadır. Borcun konusu edimdir. Borç, bir edimi yerine getirme yükümlülüğüne denir.”
Borcun konusu olan edim, para olabileceği gibi bir hizmetin yerine getirilmesi, bir malın teslim edilmesi de olabilecektir. Yani borcun konusu sadece para ile sınırlı değildir. Hizmet alanların hizmet verenlere para borcu olacağı gibi, son günlerde gündeme gelen eğitim kurumlarının eğitim verme borcu bulunmaktadır veya seyahat için ücreti verilen bir tur şirketinin hizmet verme borcu bulunmaktadır.
PEKİ YA BU GÜNLERDE YAŞANAN KORONA VİRÜSÜ NEDENİYLE BU BORÇLARIN VEYA ÖDENEN PARALARIN DURUMU NE OLACAKTIR ?
“-Özel okula para ödememize rağmen eğitimlere ara verilmiştir, bu nedenle vermiş olduğumuz bedellerin karşılığı ne olacak?
-Özel Kurs ile çocuğumun eğitimi için sözleşme imzalamıştık, şu aşamada eğitim verilmiyor, yine de sözleşmede belirtilen bedelleri ödemek zorunda mıyım?
-Öğrencilerin okulların zorunlu tatil olması nedeniyle yurtta kalmaması durumunda yurt ve apart ücretlerinin akıbeti ne olacak?
-Yurtdışı-yurtiçi yapacak olduğumuz seyahatlerin iptal olması sebebiyle sözleşmelerimizin durumu veya biletlerin iadesi mümkün mü?” Gibi daha birçok soru hukuk camiasına sorulmaktadır.
Bu sorunların bazıları hakkında bazı bu aşamada yasal düzenlemeler yapılmakta, bazılarında ise dile getirildikçe yasal düzenleme yapılacaktır kanaatindeyiz. Bazıları ise süreç geçtikten sonra ilgili kanunlar kapsamında yargı mercilerinde çözüme kavuşturulacaktır.
Örneğin 25.03.2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanan yönetmelik ile Hava yolu taşımacılığında uçuşun iptal edilmesi nedeniyle kullanılmayan biletin iadesinin uçuş yasağı kalktıktan 2 ay sonra hava taşıma işletmesinden alabileceği düzenlenmiştir.
RG FOTOĞRAF
Uyuşmazlık hakkında bir yasal düzenleme bulunmamakta ise bu gibi durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nda İFA İMKANSIZLIĞI başlığı altında düzenlenen madde 136’nın incelenmesinde yarar vardır
*TBK MADDE 136 *
1-Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borç sona erer.
2-Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkansızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.
3-Borçlu ifanın imkansızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.
Bu madde kapsamında değerlendirildiğinde ÖRNEĞİN: Kendinden kaynaklanmayan sebeplerle (yasa düzenlemeleriyle eğitime ara verilmesi eğitim kurumundan veya yurt-apart işletmecisinden kaynaklanmamaktadır kanatindeyiz.) konaklama imkanı sağlama borcunu yerine getiremeyen yurt işletmecisinin konaklama imkanı sağlama borcu sona erecektir ve konaklama sağlaması karşılığı olarak almış olduğu edimleri iade etmekle yükümlü olacaktır. VEYA eğitim verme borcunu yerine getiremeyen eğitim kurumunun eğitim verme borcu sona erecektir. Ayrıca Eğitim kurumu sona ermiş eğitim verme borcuna karşı almış olduğu edimleri (para vs.) ilgili maddeye istinaden sebepsiz zenginleşme uyarınca geri vermekle yükümlü olacaktır.(TBK m.136/1-2)
Bunun gibi bu süreçte düğün salonları ile yapılan sözleşmelerde, seyahat acenteleri ile yapılan tur sözleşmelerinde bu hükmün uygulanabilmesi mümkün görülmektedir. Ancak her somut olay kendine has özellikler arz edecektir, bu nedenle dikkatli irdelenmelidir.
ÜLKEMİZDE KORONA VİRÜS SALGINI BULUNMASI DOĞRUDAN TÜM BORÇLARIN İFASININ İMKANSIZ OLDUĞU ANLAMINA GELMEMEKTEDİR!!!
Yukarıda belirttiğimiz üzere bu kapsamda meydana gelen uyuşmazlıklarda her somut olay ayrı ayrı değerlendirmelidir. Mesela olayda taraflar arasında bulunan sözleşmeler ve sözleşme maddeleri, tarafların gerçekten kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle ifanın imkansızlaşmış olması hususu dikkate alınmalıdır.
Özellikle ticari uyuşmazlıklar başta olmak üzere tüm uyuşmazlıklarda sözleşme serbestisiyle taraflar arasında düzenlenmiş olan hükümler dikkate alınarak hukuki süreç başlatılmalıdır.
İstanbul BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. Hukuk Dairesi Esas: 2017 / 682 Karar: 2017 / 760 ve 01.06.2017 tarihli kararında
“Somut olayda, davacı fuar tarihinin ertelenmesi ve yeni tarih belirlenmesinde, iptal edilen tarihin kendisi için taşıdığı öneme dair bir iddiada bulunmamıştır. Karşılıklı akitlerde, alacaklı taraf imkansızlaşmayan edayı kabul etmek zorunda değildir. Ancak Somut olayda ifa imkansızlığına dair hükümlerin uygulanarak tarafların verdiklerini geri isteyebilme haklarının doğduğunu kabul etmek mümkün değildir. Çünkü, yukarıda ayrıntılı şekilde yazılan sözleşme hükümleri ile bu maddenin uygulanması tarafların karşılıklı iradeleri ile adeta ortadan kaldırılmıştır. Bu durumda, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümleri gözetilecektir. Davalı organizatör sözleşme hükümlerine göre tüm edimlerini gerçekleştirmiş olup, davacı müşterinin sözleşmeyi fes etme veya ödediği ücreti talep hakkı olmadığından ve yeniden belirlenen fuara katılmamakla varsa meydana gelen zarardan kendisi sorumlu olacağından davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş olup…”
Diyerek somut olayda ifa imkansızlığı hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümlerinin gözetilmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir. Ülkemizde yaşanan salgın nedeniyle alınan tedbirler nedeniyle ortaya çıkabilecek bu tür uyuşmazlıklarda Türk Borçlar Kanununda yer almakta olan İFA İMKANSIZLIĞI’na ilişkin düzenlemenin uygulanabilirliği mümkün olacaktır. Ancak tekrar belirtmeliyiz ki her somut olay ilgili maddenin şartlarını sağlamayabilir. Bu nedenle her olay dikkatli olarak irdelenmeli ve hukuk desteği alarak hareket edilmelidir.