BORDRO HİLESİ – İMZASIZ BORDROLARDA FAZLA ÇALIŞMALAR DAHİL HER AY AYNI MİKTARIN İŞÇİYE ÖDENMİŞ OLMASI (Yargıtay kararı) Avukat Ali SAYIM Akhisar Manisa
YARGITAY 9 . Hukuk Dairesi 2014/27282 E. 2016/8861 K. ve 11.04.2016 tarihli kararı:
Kararı Özü: Davacının imzasını içermeyen aylık ücret bordrolarında saat ücreti ile temel ücret hesabı dışında fazla çalışma, hafta tatili ile bayram genel tatil ücreti gibi tahakkuklara yer verilerek davacının banka hesabına yatan tutar ile uyumlu bir tahakkuka gidilmiştir. Oysa örneğin 2007 yılı kimi ücret bordrolarında fazla çalışma, hafta tatili ile bayram genel tatil ücreti gibi tahakkuklara değişen miktarlarda yer verilse de bordro sonucu hep aynı 2400 USD net ücret üzerinden gerçekleşmiştir. İşçinin yurt dışında harcaması için elden verilen bir miktar da dikkate alındığında somut uyuşmazlıkta davacı işçi 2600 USD aylık ücret aldığını kanıtlamış durumdadır. Davalı işveren işçinin imzasını içermeyen ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan bordrolarla temel ücreti bölmek suretiyle diğer işçilik alacaklarının da ödendiği şeklinde bir uygulama geliştirmiştir. İşçinin banka hesabına yapılan ödemelerde maaş açıklaması dışında başka bir bilgiye yer verilmemiştir. Böyle olunca davacının aylık temel ücretinin 2600 USD olduğu kabul edilmeli ve bordroların fazla çalışma ile hafta tatili ve genel tatil tahakkuklarını içermediği sonucuna varılmalıdır. Gerekirse bu esaslar dahilinde bilirkişiden yeniden rapor alınmalı ve mahkemece bir değerlendirmeye tabi tutularak tazminat ve alacaklar hüküm altına alınmalıdır. Savunmanın dahi altında kalan ücrete itibarla yapılan hesaba göre karar verilmesi hatalıdır 4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz. İMZASIZ BORDROLARDA FAZLA ÇALIŞMALAR DAHİL HER AY AYNI MİKTARIN İŞÇİYE ÖDENMİŞ OLMASI TEMEL ÜCRETİN BÖLÜNEREK BİR KISMININ FAZLA ÇALIŞMA GENEL TATİL ÜCRETİ OLARAK BORDROLARDA GÖSTERİLMESİ HALİNDE FAZLA ÇALIŞMA VE GENEL TATİL TAHAKKUKLARINA İTİBAR EDİLEMEYECEĞİ KULLANILMAYAN YILLIK İZİNLERİN ÖDENEREK SONA ERİLEN HİZMET SÜRESİ SONRASI YENİDEN BAŞLAYAN ÇALIŞMADA ESKİ ÇALIŞMA SÜRELERİNİN YILLIK İZİNDE DİKKATE ALINAMAYACAĞI SADECE KIDEM TAZMİNATI ÖDENEREK SONA ERDİRİLEN DÖNEMLERİN SONRAKİ ÇALIŞMADA YILLIK İZNİN HESABINDA DİKKATE ALINACAĞI AKHİSAR AVUKAT ALİ SAYIM AKHİSAR MANİSA İŞ DAVALARI |