Akhisar Miras Avukatı / Bu yazımızda miras hukukuna konu alan işlem ve dava türlerini inceleyeceğiz. Miras hukuku murisin ölümünden sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkları konu almakla beraber, ölümden önce de mirasa ilişkin yapılacak bazı işlemleri konu olmaktadır. Hukuk büromuz Manisa Akhisar’da bulunmakta olup müvekkillerimize gerek mirasa konu olacak işlemlerde gerekse miras davalarında etkili bir hizmet vermektedir. Akhisar Miras Avukatı, Akhisar Miras Davaları
1-Vasiyetname Nedir?
Hukuk sistemimizde, kişilerin ölüme bağlı tasarruflarda bulunmak suretiyle, ölüm olayının gerçekleşmesi akabinde mal varlıklarının akıbetinin ne olacağına dair irade beyan etme özgürlüğü tanınmıştır. Kaynağını bu tarz irade beyanlarından alan hukuki işlemlere ölüme bağlı tasarruflar denilmektedir ve ölüme bağlı tasarruflar: Miras sözleşmeleri ve vasiyetname olarak 2 ana başlık altında ele alınabilir. Sonuç olarak vasiyetname, bir çeşit ölüme bağlı tasarruftur.
Kanunda vasiyetname üçe ayrılmış durumdadır. Yani vasiyetname üç farklı şekilde düzenlenebilir.
Türk Medeni Kanunumuzun 531. maddesine göre vasiyetname: *Resmi Vasiyetname, *El Yazısı ile Vasiyetname, *Sözlü Vasiyetname olarak üç çeşit halinde gerçekleştirilebilmektedir. İmkan varsa, ispat açısından çok daha kolaylık sağlayan ve güvenli olduğunu düşündüğümüz üzere, resmi vasiyetname düzenlenmesini öneriyoruz. Ancak kanunda öngörülen şartlar mevcut olduktan sonra tüm vasiyetname türleri geçerlidir.
2- VASİYETNAMENİN AÇILMASI VE TENFİZİ
* VASİYETNAMENİN AÇILMASI
Miras bırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamesinin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın ivedi olarak Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimine teslim edilmesi zorunludur. (TMK md. 596 )
Sulh Hukuk Hakimi, teslim edilen vasiyetnameyi hemen inceleyip gereken koruma önlemlerini alacak, ilgilileri dinleyecek, terekenin yasal mirasçılara geçici olarak teslimine yahut resmen yönetilmesine karar verecektir.
Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın Sulh Hukuk Hakimine teslimi gününden itibaren 1 ay içinde, miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Hakimi tarafından açılacak ve ilgililere okunacaktır.
Mirasçılar biliniyorsa, mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmaları için davetiye ile çağrılacaklar, gelseler de gelmeseler de vasiyetname tayin edilen günde açılıp okunacaktır.
Vasiyetnamenin açılma süreci yukarıda izah ettiğimiz şekilde işlemektedir. Vasiyetin açılması süreci devam ederken bu vasiyetnamenin iptali için yapılacak işlemler süreye tabi olup bu sürelerin kaçırılması halinde hak kayıpları meydana gelecektir bu sebeple Akhisar miras avukatı aracılığı ile işlemlerin takip edilmesi hak kayıplarınızı ortadan kaldıracaktır.
*- VASİYETNAMENİN TENFİZİ
Vasiyetnamenin Tenfizi, bir kimsenin ölümünden sonra hüküm doğurmak üzere, ortaya koyduğu irade beyanının yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Vasiyetnamenin tenfizi davası açılabilmesi için, bir vasiyet alacaklısının olması ve vasiyet alacağının muaccel olması gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davası, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı açılabilir. Vasiyetname konusu hak taşınır ise zilyetliğin devri istenmeli, vasiyetname konusu hak taşınmaz ise mülkiyetin devrine yönelik tescil talebinde bulunulmalıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun 602. Maddesi gereğince; vasiyet alacaklısının vasiyeti tenfiz davası açma hakkı, lehine belirli bir mal vasiyet edildiğini öğrendiği tarihten ya da vasiyete göre bu mal kendisine daha geç bir tarihte devredilecekse bu tarihten itibaren 10 yıl içinde kullanılmadığı takdirde zamanaşımına uğrar
3 – MİRASÇILIK BELGESİ (VERASETNAME İLAMI)
Mirasçılık Belgesi, yasal mirasçılara, mirasçı atananlara ve vasiyet alacaklılarına, bu sıfatlarını göstermek üzere verilen resmi bir belgedir.
Yasal mirasçıların talebi üzerine mahkeme, miras bırakanın nüfus kayıt bilgilerine göre saptadığı mirasçıları miras payları ile birlikte gösteren bir ilamı müracaat edene vermektedir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir. (TMK md. 598/3) Aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Ancak ölüme bağlı tasarrufun iptalini dava hakkını yasa koyucu saklı tutmuştur.
Mirasçılık Belgesi sulh hukuk mahkemesinden talep edilir. Noterlik Kanununda 6217 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ve buna göre çıkarılan yönetmelikle, mirasçılık belgelerinin noterlerce verilmesine imkan tanınmıştır. Ancak kayıtların yeterli olmaması, mirasçılık belgesi verilmesinin yargılamayı gerektirmesi ve talep edenin yabancı olması halinde, noterden mirasçılık belgesi alınması mümkün olmayacaktır.
Mahkemece veya noterlikçe verilmiş olan veraset ilamının gerçeğe aykırı olması gibi durumlarda veya bazı mirasçılar açısından MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİ, MİRASIN REDDİ ve benzeri durumların bulunması halinde mirasçılık sıfatlarını kaybedecek olmalarından dolayı veraset ilamının düzeltilmesi gerekmektedir. Bu tür durumlarda MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ DAVASI açılması gerekmektedir.
4- MURİS MUVAAZASI NEDENİ İLE TAPU İPTAL TESCİL DAVASI VE TENKİS DAVALARI
– MURİS MUVAAZASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVALARI
Muris muvazaası, gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek isteyen miras bırakanın, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için asıl amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmesidir. Bu durumda Yargıtay, saklı pay sahibi olsun olmasın, tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvaaza nedeniyle geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Uygulama sıkça rastlanıldığı gibi, mirasçılardan bazılarını miras hakkından kısmen veya tamamen yoksun bırakmak amacıyla ölüme yakın günlerde, miras bırakan taşınmaz mallarının bir kısmını veya tümünü mirasçılardan birine veya birkaçına bağışlamakta, bağışlama isteği satış işleminin arkasına saklanmaktadır. Oysa ömrü boyunca elden çıkarmayı düşünmeyen bir kimsenin ölümüne yakın günlerde mirasçılardan birine satması, mal kaçırma saikini ortaya koymaktadır.
Muvazaa def’i ya da dava yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre muris muvazaası sebebiyle açılacak olan tapu iptal ve tescil davasında zamanaşımı işlememektedir bu sebeple muris muvazaası sebebiyle açılacak tapu iptal ve tescil davası 50 yıl geçse de açılabilecektir. Muris muvazaası ile ilgili sitemizde paylaşmış olduğumuz yargıtay kararına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkin.. YARGITAY KARARI
* TENKİS DAVASI
Tenkis davası, saklı paylı mirasçıların, hakimden miras bırakanın tasarruf oranını aşan kazandırmalarının bu oranda etkisizleştirilmesini talep ettikleri davadır. Bu davadaki talep doğrultusunda verilecek kararla, miras bırakanın yaptığı bazı işlemler kısmen veya tamamen geçersiz olacaktır.
Tenkis davası ancak miras bırakanın ölümü halinde açılır. Saklı paylı mirasçılar, henüz miras bırakan sağken tenkis davası açamazlar. Böylelikle bir kimse, kendi miras haklarını etkisizleştirecek şekilde varını yoğunu başkasına bağışlayan miras bırakanının bu işlemlerine karşı harekete geçmek için ölümünü beklemek zorundadır.
Muris muvazaasına dayalı açılacak tapu iptal ve tescil davasının aksine Tenkis Davasında zamanaşımı süresi bulunmaktadır. TMK md. 571’de süre düzenlenmiştir; Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Tenkis Davasına ilişkin Yargıtay kararına BURADAN ulaşabilirsiniz:
MİRAS DAVALARI / TENKİS DAVASI / SAKLI PAYI ZARAR GÖREN MİRASÇILAR (Avukat Ali SAYIM Akhisar/Manisa)
5 – MİRASTAN ISKAT(ÇIKARMA)
Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse mirasçı mirasçılıktan çıkartılabilir. Mirasçının suç işlenmesi şartının oluşabilmesi için mahkumiyet kararı bulunması şart değildir. Suç affa uğrasa da zamanaşımına uğrasa da mirasçılıktan çıkarmaya tesiri yoktur. Mirasçının, miras bırakanı ağır bir şekilde zedeleyen ve ailevi hislerin yokluğunu gösteren bir suç işlemesi halinde, bu kişi mirastan çıkarılabilir. Bu kuralın uygulanmasında, hakimin takdir hakkı bulunması zorunludur. Mirasçılıktan reddi gerektiren fiillerin işlenmesi durumunda, bu fiillerin aile bağlarını koparıcı şekilde olması gerekir. Ağır suçtan amaç; miras bırakanın şahsiyet haklarına, beden tamlığına, mamelekine yönelik, onunla aile bağlarının koptuğunu gösteren hukuka aykırı bir fiildir.
6 – ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ ( İZALE- İ ŞUYU) DAVALARI
İzale- i şüyu diğer adıyla ortaklığın giderilmesi davaları, paylı (müşterek) ya da elbirliği (iştirak halinde) ile mülkiyete konu olan taşınmaz veya taşınır mallarda paydaşlar/ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı bir dava türüdür. Ortaklığın giderilmesi; malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçimlerinde gerçekleştirilebilmektedir.(TMK md. 699/1).
Ortaklığın giderilmesi davalarında taraflardan birinin bile aynen taksim istemesi durumunda, hâkimin öncelikle bu talebe göre değerlendirme yapması ve taksim mümkün değilse paylaştırma biçimi olarak satış yolunu tercih etmesi gerekmektedir.
Ortaklığın giderilmesi davalarında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Ortaklığın giderilmesi davaları basit yargılama usulüne tabidir. Bu bağlamda, dava dilekçesi verilmesi ve davalının/davalıların dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi vermesi yeterlidir. Ortaklığın giderilmesi davalarında basit yargılama usulü uygulansa da davaların takip edilmemesi durumunda ciddi hak kayıpları ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle davanızın bir Akhisar Miras Avukatı tarafından takip edilmesi sizler için faydalı olacaktır.
Ortaklığın Giderilmesi Davasına İlişken yazmış olduğumuz yazımıza aşağıdaki LİNKTEN ulaşabilirsiniz:
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVALARI / İZALE-İ ŞÜYU – “Taşınır ve Taşınmaz Malların Satışının İstenmesi” Avukat Ali SAYIM Akhisar/Manisa
Ortaklığın Giderilmesi davasında AYNEN TAKSİM uygulamasına ilişkin yargıtay kararına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ – Bağımsız bölümlerin her birinin bir paydaşa düşecek şekilde gerekirse ivaz ilavesi suretiyle aynen taksiminin mümkün olup olmadığı – Akhisar Avukat Ali SAYIM
7 – MİRASIN REDDİ
Mirasın reddi, mirasçıya mirasçılık sıfatını kabul etmeme imkanı tanıyan bir yoldur. Mirasın reddi, mirasçının gerçek iradesinden kaynaklanır ya da kanunun getirdiği bir karineden. Birinci halde gerçek redden, ikinci halde hükmi redden söz edilir.
MİRASIN GERÇEK REDDİ
Bir mirasçının kendi iradesi ile mirasçılık sıfatına son vermesine denir. (TMK md. 605/1) Mirastan red, ancak mirasın geçmesi yani miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşebilir. Ret için mirasçının bir irade açıklamasında bulunması gerekir. Bu irade açıklaması yazılı ya da sözlü olarak miras bırakanın son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine yapılır. Ret süresi 3 aydır. Üç aylık süre hak düşürücüdür. Süresi içerisinde reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılır.
MİRASIN HÜKMEN REDDİ
Miras bırakanın ölümü tarihinde, miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespişt edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır. İfade edildiği üzere, belli şartların bulunduğu hallerde, mirasçıların mirası reddedilmiş sayılacakları karinesi mevcuttur. Bunun tespiti mahkemeden her zaman istenebilir. Böyle bir durumda mahkeme, hükmi reddin şartlarının bulunup bulunmadığını tespit eder. Mirasın hükmen reddi davası açmak için herhangi bir süre söz konusu değildir. Açılacak dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacak olup yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Mirasın reddi davası devam ederken yapılacak borca itiraz usulüne ilişkin yargıtay kararına şu adresten ulaşabilirsiniz:
MİRASIN REDDİ DAVASI-Borca itiraz / Akhisar Avukat Ali SAYIM